Bilinçdışı zihinsel yaşam üzerine olan vurgu, psikanalitik ve psikodinamik terapinin kalbinde yer almaktadır. Bilinçdışı zihinsel süreçler üzerine olan analitik düşünme biçimi Freud’un ilk yazılarından köken alır. Zihinsel aktivitenin büyük bir çoğunluğun bilinçdışının oluşturduğu şeklindeki temel önerme, deneysel psikoloji alanında yapılan araştırmalarla onaylanmıştır.
Erken çocukluk dönemi yaşantıları bireyin tüm hayatı boyunca belirleyici etkiye sahiptir. Bize bakım veren kişilerle kurduğumuz ilişkileri hayatımız boyunca başka insanlarla yeniden tekrarlarız. Örneğin, temel bakım vereni ile ilişkisinde kendini beceriksiz, değersiz, önemsiz ve yetersiz çocuk olarak algılayan ve bu durumda çaresiz hisseden biri, romantik veya arkadaş ilişkilerinde de kendini aynı şekilde algılıyor olabilir. Terapisti ile girdiği ilişkide de aynı kalıbı tekrarlayacak ve aynı duyguyu hissedecektir. Fakat diğer insanlardan farklı olarak terapist buna hemen karşılık vermeyecek aralarındaki ilişkiyi kapsayacak, taşıyacak ve danışanla beraber analiz edecektir. Beraber yapılan analizler sayesinde değişim gerçekleşir
İnsan bir gün içerisinde yaşadığı anlarda bir çok farklı duygulanım yaşayabilir ve farklı şekillerde kendini algılar. Terapide bu farklı algılar ve hislerin ortaya çıkabilmesi için terapist yönlendirme yapmaz. Bu terapi çalışması ruhsal alanla ilgilidir bu nedenle terapist çoğunlukla sessizdir. Danışanın çağrışımlarına yer açabilmeye hizmet eder bu sessizlik. Terapist danışanın serbest çağrışım yapmasını bekler. Serbest çağrışım bireyin zihninden geçen her şeyi sansürlemeden aklına geldiği gibi ifade etmesidir. Bu yöntemle bireyin kişinin farkında olmadığı bilincinin dışında kalan kısmın açığa çıkması sağlanır. Farkında olmadığımız yanların ortaya çıkması yalnızca sözcüklerle olmaz aynı zamanda duygularla, rüyalarla, dil sürçmeleri ile ve sakar eylemlerle de gerçekleşir.
Psikanalitik ve Psikodinamik psikoterapi de asıl olarak terapistle kurulan ilişkidir. Terapiste karşı hissedilen duygular süreğen değildir. Bazı zamanlar yoğun olarak olumlu ya da olumsuz duygular hissedilebilir ve bu duygular değişkendir. İyileştirici olan değişen duygulara rağmen terapistle kurulan ilişkinin süreğenliğidir.
Kaynak; Ablın ve Jones’tan (1998) uyarlanmıştır.
Uzman Psikolog Cansu Yırtar
Telif Hakkı © 2024 Uzman Psikolog Cansu Yırtar - Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.